"Bir insan tanımak oğul!... Bir cihan tanımağa bedel." Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bundan tam 20 yıl önce bir mart ayının 3. hafta sonu hocam Cenk Beyhan'ın yanına güzel sanatlar asistanı olarak başladım. 20 yılda çok kişi tanıdım. İsimler, yüzler bulanıklaştı, hatırlamadığım öğrencilerim var ama emin olun çizimlerinizi hatırlıyorum. Çizgi ile çıktığımız yolculukta kağıda bırakılan izler hafızamda.
"Şişe" çizerek... öhöm pardon "inorganik simetrik formlar" çizerek başlarken önce kalemi tutmayı öğreniriz. Çizim yapabilmek için çizginin öneminden bahsederken formu incelemeye gene kalemle ölçü alarak başlarız. Siz silginize uzanırsınız, ben size tükenmez kalemi uzatırım, çizgi kullanmayı öğrendikçe yüksek dereceli B kalemleriniz 3B ile sabitlenir zamanla. Tam siz nesnelerden sıkılırken bisiklet, iç içe geçmiş şovaleler ya da Safo ile karşılaşırsınız. Büyüyen göz bebeklerinizde arkada saklı kalan son korku kırıntıları görürüm. Bu noktada siz yapmak için debelenirken sanat sohbetleri, filmler, çizgi romanlar başlar. İlginizi çeken başlıklarda göz bebekleriniz küçülür, korkunuzu unutur, çizmeye başlarsınız. Çoğunlukla arkada çalan Beatles şarkıları ile hedefe doğru adım adım yürürüz.
Beatles demişken, belli şarkılar, resimler, ressamlar eşlik eder bize. Kaynakça kullanarak iş yapmanın önemini, önce kendim kaynakça ile derse/yayına gelerek sizlere göstermeye çalışırım. Bu Cenk Beyhan'dan, Adnan Çoker'den, Hülya Düzenli'den kalan bir miras, gelenek, duruş olarak eğitmenliğime eşlik eden bir alışkanlık. Yıllar içerisinde gelişti değişti, teknolojinin de yardımı ile farklı araçlarla sizlere ulaştım.
Farklı araçlar, çizim becerisini gelişmesi için gerekli olduğu kadar, özellikle portfolyo hazırlık çalışmalarında ne zaman başlayacağınızı merak ettiğiniz, gri hücrelerimi salata niyetine yediğiniz, zamanlasını sizin çalışmalarınıza göre ayarladığım anlatmaktan en çok keyif aldığım işlerin çıkmasını sağladı. Özellikle dolma biberi model alarak gerçekleştirdiğim suluboya anlatımlarının devamı okulu kazanınca ilk temel sanat dersleri ardından aramızdaki mesajlaşmalar ile geldi. Evet artık biliyorsunuz, size gösterdiğim her örnek ve konununun sanat eğitimde bir yeri vardı. Hiç birini rastlantısal seçmedim, seçerken rahattım, örnekler birden aklıma gelir gibiydi ve evet bazıları buna aldandı. Oysa hep bir referans oldu. Referans olmadan sanat konuşma günahını hiç işlemedim.
Pandemi ile birlikte iletişim şeklimiz değişti. İstasyon Sanat'tan ayrıldım ve Fevkalade Sohbetler YouTube kanalı ile tekil yolculuğum başladı. Fiziki Atölye derslerinden online atölye derslerine dönüşmek, evrilmek hepimiz için zor olsada başarılar geldikçe güzel günleri paylaştık.
Online Ders vermek, hobi olarak açılan bir YouTube kanalını profesyonel bir sanatçı ve sanat eğitimcisinin iletişim aracına dönüştürmek. Buradan yeni bir başarı hikayesi başlatmak kolay olmasada büyük bir iştahla çalışmaya, üretmeye, sanatseverlere ulaşmaya ve sözümü söylemeye devam ediyorum.
Bir kısmınızla sadece sınıfta değil, meslektaş ve dost olarak da bir araya geldik. Zaman çabuk geçiyor olsa da, önümüzde açılacak yepyeni sergiler, paylaşılacak başarılar ve gerçekleştirilecek birçok yayın var. 20 yıllık serüvenin 15 yılında, gizli kahramanlarım Sıla Güven ve Hülya Düzenli'nin yanı sıra Semra, Mercan ve Ayşe hocalarla birlikte çok şey inşa ettik. Gözde, Tamer, Fatih, Tarkan, Umut, Kübra, Deren... Sizlerle çalışmış olmak benim için ayrıcalık ve onurdur. Esra, Yasin, Meltem, Dilara, Aybüke, Abdullah, Hazal ve Tuğçe... Kaleminiz, desteğiniz ve emeğinize sağlık. Emel, Nur, Aysel hocalar ve Tuna'ya da sabırları için teşekkürlerimi sunuyorum. Sonuçta, benimle çalışmak her zaman kolay değil, bunu biliyorum.
20 yıl boyunca elbette hatalarım da oldu. Sürç-i lisan ettiğim, kırdığım veya yanlış anladığım zamanlar olmuştur. Bu yazı için geriye dönerken, yüzleştiğim anılar oldu. Gençlik, hırs, yorgunluk, karşı tarafın kabalığı... sebebi ne gözükürse gözüksün her hatam özünde heyecanıma yenik düştüğüm anlarda gerçekleşmiş. Heyecanıma yenik düşüp kırdığım herkesten özür dilerim 🙏
Öğrencilerimin bazıları akademisyen oldu, seçkin üniversitelerde ders veriyor. Bazıları kendi iş yerlerini açtı, kimileri benim gibi evlat sahibi oldu. Ve tabii ki, boynuzun kulağını geçtiği, sanat dünyasında parlayan isimler de var aramızda... Kısacası, yıllar su gibi akıp geçti.
Sizler bana "hocam" dediniz ve ben de size teknik konularda öğretmenlik yaptım. Ama bilin ki benim için en önemli şey her zaman sanatı paylaşmaktı. Dersler, atölye çalışmaları, YouTube yayınları ve kültür gezileri... Bunların hepsi sanatı paylaşmak, yaratıcı zihinler olarak bir araya gelmek için birer araç. Sanat sayesinde içinde bulunduğumuz topluma bir parça güzellik katabildiysek, ne büyük bir gurur hepimiz için
Sevgi ve Saygılarımla, Uzun yaşayın ve parlayın!
Can Berk Koç
#canberkkoç #fevkaladesohbetler #sanat #sanateğitimi #sanatöğretmenliği #resim #güzelsanatlar #atölye #portfolyo #yurtdışındaeğitim #onlineeğitim
Şüphesiz burada olduğundan çok daha fazla öğrenci oldu. Burada yer alandan fotoğraflardan çok daha fazlası var. Sosyal Medya veya WEB sayfalarının sınırları belli, bu yüzden bu görsellerde yoksanız bana gönül koymayın olur mu?
İstasyon Sanat'tan ayrılmamla ilgili bugün hala, bu ayrılma ve başlama halleri konusunda kafası karışık olanlar var. İyi ayrılmak, arkama bakmamak, yaşadığımı kabul ederek, geleceğe bakmak yaşam şeklim benim. Arkamdan konuşan çok olsada, cevap hakımı saklı tutarak, Ogion gibi keçilerime bakmayı tercih ediyorum. Bilenler için ek açıklama : ÖFD konusu başka bir yazı. Bugün mutlu bir gün, kişilik bozukluğu olanları anmaya gerek yok ;-)
Comments